3 İsrailli bakan, ülkeyi krize sürükleyen “yargı reformu”nun durdurulmasına yeşil ışık yaktı
İsrail’de iktidardaki Likud partisinden üç bakan, ülkede siyasi krize yol açan “yargı reformu” planını durdurmaya karar vermesi halinde Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kararını destekleme niyetinde olduklarını açıkladı.
Benjamin Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan ve yargı atamalarında söz sahibi olmayı öngören “yargı reformu” 12 haftadır ülke genelinde protestolara neden olurken, Savunma Bakanı Yoav’ın görevden alınması Yönetmeliğin askıya alınması çağrısında bulunan Gallant, Pazar akşamı bardağı taşıran son damla oldu. Gallant’ın görevden alınmasının ardından yüzbinlerce İsrailli sokaklara döküldü.
İsrail basınına göre Netanyahu liderliğindeki Likud, Spor Ülkedeki krize ilişkin Bakan Miki Zohar, “Açıklama yapmamanın bedelini ağır ödedik. Yargı sisteminde reform gerekli ve hayati. Ama ev yandığında kimin haklı olduğunu soramazsınız, mecbursunuz. su dökün ve içindekileri saklayın.” değerlendirmesini yaptı.
Zohar, “Başbakan ülkedeki çatlağı önlemek için (yargı düzenlemesi) yasa tasarısını durdurmaya karar verirse, onun tutumunu desteklemeliyiz.” sözlerini kullandı.
Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli de adli düzenlemenin yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
“Her zamankinden daha önemli olan yargı reformuna olan derin ihtiyacı tanımlamıyorsak, bunun yapılma şekli konusunda yanılmışız.” “Yani, (İsrail merkezli navigasyon yazılımı) Waze’de olduğu gibi, nihai varış noktası değişmese bile rotayı yeniden hesaplamanızı tavsiye ederim. Evet, (yargı reformu konusunda) tamamen haklı olsak bile.” görüşünü savundu.
Ekonomi Bakanı Nir Barkat, yasa tasarısını durdurmaya ve gelecekteki adımları yeniden değerlendirmeye karar verirse Başbakan Netanyahu’nun kararını destekleyeceğini de açıkladı. Barkat, “Reform gerekli ve bunu bir iç savaş pahasına değil, yapacağız.” dedi. ifadeleri kullandı.
Öte yandan tartışmalı yargı düzenlemesinin en büyük savunucularından biri olan Adalet Bakanı Yariv Levin’in geri adım atmaya niyetli olmadığı kaydedildi.
Levin’in, yasa tasarısının ertelenmesi veya askıya alınması halinde hükümet koalisyonundan ayrılmakla tehdit ettiği bildirildi.
Savunma Bakanı yargı düzenlemesinin askıya alınması çağrısında bulunmuştu.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, ülkede siyasi krize ve kitlesel protestolara yol açan tartışmalı yargı düzenlemesinin durdurulması için dün hükümete çağrıda bulundu.
Savunma Bakanı, “Ülke içindeki bölünme, İsrail ordusuna ve savunma teşkilatına derinlemesine sızdı. Bu, İsrail’in güvenliğine yönelik açık ve büyük bir tehdittir. Buna izin vermeyeceğim” dedi. dedi.
Savunma Bakanı Gallant’ın çağrısı Likud tarafından da desteklendi.
Likud milletvekilleri Yuli Edelstein ve David Bitan, Gallant’a katılarak tasarının durdurulması ve diyalog çağrısında bulundu.
Başbakan Benjamin Netanyahu ise Gallant’ı görevden alarak yargısal düzenlemeden geri adım atmayacağını açıkladı.
Dün akşam saatlerinden itibaren ülke genelinde yüzbinlerce İsrailli sokaklara döküldü.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı ‘yargı reformu’
Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sona erdirecek ve yargının yargıçların seçimi üzerindeki etkisini azaltacak bir “yargı reformu” planladıklarını duyurdu.
Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin yargının bazı yetkilerinin Parlamento’ya devredilmesine yönelik saldırıları, hükümet ile Yargıtay başta olmak üzere İsrail yargısı arasında gerginliğe neden oldu.
Ülkedeki en yüksek yargı mercii olarak görev yapan İsrail Yüksek Mahkemesi, anayasa taslağı olarak kabul edilen “temel yasalara” muhalefet gerekçesiyle Meclis’in çıkardığı yasaları bozma yetkisine sahip.
Netanyahu hükümeti, Yargıtay’ın Meclis’ten geçen yasaları bozma yetkisinin büyük ölçüde elinden alınacağını açıkladığı yargı düzenlemesinde belirtti.
Hükümetin yargının yetkilerini kısıtlayan ve yargı atamalarında hükümetin söz sahibi olmasını öngören yargı düzenlemesi, İsrail içinde ve uluslararası alanda ağır eleştirilere maruz kaldı.
Başkan Isaac Herzog’un sunduğu ve tarafları “iç savaş” konusunda uyaran alternatif yasa tasarısı da hükümet tarafından reddedildi.